Akademisyenlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Özel Sektöre Katkıları
İş sağlığı ve güvenliği uzmanları, çalışma ortamlarında risk analizi yaparak, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini planlar ve uygular. Ayrıca, işçilere eğitimler vererek, mevzuat gerekliliklerini yerine getirirler. Akademisyenler, sahip oldukları teorik bilgi ve araştırma becerileri sayesinde, bu alanda önemli katkılar sunabilirler.
Ancak, belirtmek gerekir ki, akademisyenlerin özel sektörde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verebilmesi için ilgili mevzuatta belirtilen şartları karşılamaları gerekmektedir. Mesleki yeterlilikler ve deneyimler de bu alanda çalışabilmeleri için önemli bir etkendir. İlgili mevzuatı takip etmek ve gerekli sertifikasyonlara sahip olmak, akademisyenlerin güvenilir ve etkili iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verebilmeleri açısından gereklidir.
Akademisyenlerin Üniversite Dışında İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti Sunabilme Şartları ve Süreci
Ülkemizdeki yükseköğretim kurumlarında görevli akademisyenler, belirli şartlar ve usuller çerçevesinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunabilirler. Bu hizmetler, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Üniversitelerin Uygulama Alanına Yardım” başlıklı 37. maddesinde düzenlenmiştir.
Söz konusu madde, üniversitelerin döner sermaye hesabına gelir kaydedilmesi şartıyla, akademisyenlerin üniversite dışındaki kuruluşlar veya kişilere bilimsel görüş, proje, araştırma ve benzeri hizmetler sunmalarını mümkün kılmaktadır. Bu kapsamda, iş sağlığı ve güvenliği alanında uzmanlaşmış olan akademisyenlerin de danışmanlık hizmeti vermesi söz konusu olabilir.
Ancak, bu faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için öncelikle ilgili akademisyenin üniversitenin yetkili organlarından izin alması gerekmektedir. Ayrıca, elde edilecek gelirlerin tamamının üniversite döner sermaye hesabına aktarılması zorunludur. Bu şekilde, ticari faaliyetten ziyade bilimsel hizmet sunumu amaçlanmaktadır.
Sonuç olarak, yükseköğretim kurumlarında görevli akademisyenlerin iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunabilmesi için ilgili kanun ve yönetmeliklerde belirtilen şartlara uyum sağlamaları gerekmektedir. Bu süreçte, üniversitenin yetkili organlarından izin alınması ve elde edilen gelirlerin üniversite döner sermaye hesabına aktarılması önemlidir. Böylece, akademisyenlerin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki uzmanlıklarını özel sektörde de değerlendirmeleri mümkün olmaktadır.
İlgili Haberler